banner

23 Aralık 2014 Salı

Sanat ve Usta


Söyleşi: Nefise Abalı
Fotoğraflar: Gülsüm Abalı



Ucundan kıyısından sanata bulaşmış çoğu kişi “sanat nedir, usta nedir?” diye sorar kendine. Sanat ve usta deyince ilkin babam gelir benim aklıma. Babam kendimi bildim bileli bir usta. Ferforje ustası. Yani demir ustası. Ustasından öğrendiklerini çırağına ve kalfasına ulaştıran bir köprü. Atölyesinde gece gündüz çalışan bir emekçi. Eline kalemi ve kâğıdı aldığında tasarımcı, çekici ve kaynak makinesi aldığında ise bir işçi. Babam demirin altına üstüne de hayran (“Alt tarafı demir” diyenlere gelsin). Babam İtalyan ve Fransız dekorasyon dergilerini inceleyen bir öğrenci… “Usta bu motif neden simetrik değil?” diye soran müşterisine “O da benim imzam” diyen bir sanatçı…

11 Aralık 2014 Perşembe

Stopmotion Kukla Yapımı

Hocam Burcu Kartal’dan öğrendiğim kadarıyla kukla yapım aşamalarından söz edeceğim bu yazıda. Stop motion animasyon, klasik animasyon ya da bilgisayar destekli animasyon gibi ilk olarak Amerika’da değil, Avrupa’da uygulanmaya başlamış. Amerika’daki animasyon stüdyoları animasyonun kurallarını ve ilkelerini net bir şekilde oluşturup takım çalışmasına yönelirken Avrupa’daki sanatçılar kendi yöntemlerini geliştirip bağımsız çalışmalar yapmış. Belki de bu yüzden kukla yapımının net kuralları ya da yöntemleri bulunmamakta. O yüzden burada anlatacağım kukla yapımının, uygulanan birçok yöntemden biri olduğunu belirtmekte fayda var.

2 Aralık 2014 Salı

Senaryo Yazım Formatları


"Senaryoda Amerikan ve Fransız formatı nedir, arasındaki farklar nelerdir?" sorularının kısa yanıtını Sinematek'in hazırladığı videodan dinleyebilirsiniz.

Videoda Amerikan formatının anlatımı biraz eksik kalmış. Amerikan formatı örneğini altta görebilirsiniz. Örneği Laika'nın Paranorman filminden aldım.

27 Kasım 2014 Perşembe

Eren Erdoğan'la Storyboard Sanatçılığı Üzerine


Röportaj: Nefise Abalı


TRT Çocuk’ta yayınlanan Kuzucuk, Rafadan Tayfa ve Tinky Minky Kukuli gibi başarılı çizgi filmlerde storyboard sanatçısı olarak çalıştınız. Ayrıca İstanbul Animasyon Film Festivali’nde gösterim hakkı kazanmış “Ahau” kısa filminizde storyboard’ta görev aldınız. Storyboard sanatçısı kimdir, ne iş yapar, anlatabilir misiniz?

22 Kasım 2014 Cumartesi

Animasyona Giriş 101


        Dünya animasyon tarihi, 2D klasik animasyonun kilometre taşı çizgi filmleri, bilgisayarlı animasyon dediğimiz 3D animasyonun Oscarlı filmleri, animasyon tarihini etkileyen efsanevi çizgi filmler ve karakterler, stopmotion animasyon vs. hakkında “Animasyona Giriş 101” dersi temelinde merak ettiklerinizi bu kısa videoda izleyebilirsiniz.

Not: Giriş kısmıyla son kısım oyunculuk ve diyaloglar açısından canınızı sıksa da vazgeçmeyin, izlemeye devam edinJ

21 Kasım 2014 Cuma

Whole (Kısa Animasyon)


Sevgilinizden ayrılınca içinizde bir boşluk olduğunu düşünürsünüz ya, sanki hiç dolmayacakmış gibi. Whole'de de ayrılık sonrası içinde bir boşluk oluşan Mira'nın hissettikleri anlatılıyor. Belki yüzlerce filmde bu hikâye anlatıldı durdu. Ama burada hem somut hem de sembolik olarak çok güzel bir anlatım yakalanmış. Bakalım acaba Mira boşluğu doldurabilecek mi?

20 Kasım 2014 Perşembe

Filmler Erkekliği Nasıl Öğretiyor?


Colin Stokes, TED'te How Movies Teach Manhood (Filmler Erkekliği Nasıl Öğretiyor?) başlıklı bir konuşma yaptı. Filmlerin özellikle erkek çocuklarına nasıl mesajlar verdiğini ve filmlerde savaşan, sorunları şiddet yoluyla çözen, aciz konumdaki kızı kurtarmaya çalışan ve kızı kurtarıp onu elde edince ne yapacağını bilemeyen -ki tüm amacı kızı kurtarmaktı- bir erkek figürü oluşturulduğunu vurguladı. 

11 Kasım 2014 Salı

Kurgunun Politikası ya da Hayal Gücünün Peşinden Git

Elif Şafak, The Politics of Fiction (Kurgunun Politikası) başlıklı TED konuşmasında "Önce çevrenizdekileri, yaşadıklarınızı ya da gördüklerinizi anlatmaya başlayın" diyen yaratıcı yazarlık veya senaryo kursu öğreticilerinin aksine "Hayalgücünüzün peşinden gidin, hiç olmayan şeyleri yazın" diyor. Bu çok önemli bir nokta. Bir senarist gerçekten yaşanmış ya da yaşanabilecek hikâyeleri mi anlatmak zorundadır? Hayır. Hele de fantastik dünyalara daha çok kapı açan animasyonda neden kendi yaşantılarımla sınır kalayım ki? Umarım bu konuşma, yazmayı seven ve senaryo yolunda ilerleyenler için bir kapı açar. 

30 Ekim 2014 Perşembe

Amerika ve Avrupa'daki Animasyon Senaristleri

Senaryo yazmaya başladığımdan beri kendimi “animasyon senaristi” olarak tanımlıyorum. Bu tanımı kullanmamın en önemli sebebi, sadece animasyon alanında senaryolar üretmiş olmam. Tabii reel işlerde de çalıştım, ancak onlarda da ucundan kıyısından animasyon işin içine girmişti hep. İkinci sebep de animasyonun yapım sürecini sinemaya göre daha iyi biliyor olmam. Bu belki de en önemli sebep. Çünkü bana göre animasyon senaristinin; yönetmenin, storyboard sanatçısının ve animatörün zihninde senaryonun nasıl şekilleneceğini ya da onların elinde nasıl bir şeye dönüşeceğini kestirmesi gerekir. Bu da animasyonun yapım aşamalarını ve dinamiklerini bilmekten geçiyor. 

21 Ekim 2014 Salı

Stopmotion Nedir, Ne Değildir?


Oldum olası stop motion filmleri çok sevmişimdir. Aslında bu filmleri adının stop motion olduğunu bilmeden sevdim. Kendimce “minik minik nesnelerin olduğu” filmler diye tanımlıyordum. Bizim dünyamızın minyatür hâli gibi… 
Stop motion, kare kare fotoğraf çekme yöntemiyle nesnelerin, kuklaların ya da herhangi bir şeyin canlandırılması. Her hareket saniye saniye çekildiği için bilgisayarlı animasyona göre oldukça vakit alan bir teknik. Burcu Kartal’dan aldığım eğitimde de bu işin ne kadar zahmetli olduğunu bir kez daha fark etmiş oldum. Burada bu eğitimdeki kukla yapım sürecini anlatacağım. Ama öncelikle sevdiğim stop motion filmlerden ve stop motion tarihinden söz etmek istiyorum.

13 Eylül 2014 Cumartesi

Sevdiğim Animasyon Filmleri

Aslında sevdiğim çok fazla animasyon filmi var. Ama burada sayıyı 20 olarak belirledim. Aşağıda isimlerini göreceğiniz filmler, benim en sevdiğim animasyonlar olarak kayıtlara geçsin lütfen:)


18 Temmuz 2014 Cuma

Bitmeyen Tartışma

Bu yazı Lacivert Dergisi'nin 57. sayısında yayımlanmıştır. 

Yürüyen Şato’nun Kitap Kapağı
     Kitaptan uyarlanmış bir filmden çıktığınızda mutlaka bu cümleyi kurmuşsunuzdur ya da duymuşsunuzdur: “Ama film, kitaptaki gibi değil. Kitapta daha güzel anlatıyordu”. İlkin kitabını okuduysanız elbette kitapta daha güzel anlatılır, çünkü süre sınırlaması yok, yaz yazabildiğin kadar… Maliyet sıfır, hayal et edebildiğin kadar… Takım işi değil, tek başına git gidebildiğin kadar…  

14 Haziran 2014 Cumartesi

Animasyon Bize Bir Şey Anlatır


Bu yazı 2014 Canlandıranlar Festivali Kataloğu'nda yayımlanmıştır.


İnsan var olduğundan beri hikâyesini anlatıyor. Animasyon şekilden şekle giriyor. Gelişiyor, değişiyor. Ama hep bize bir şey anlatıyor. Belki de ilk çağlardan bugüne değişmeyen tek dürtümüz: bir şey anlatmak. İşte ben de içimdeki bu dürtüyle yazıyorum. 

3 Haziran 2014 Salı

Arslan Elver'le Animasyon Üzerine

Bu söyleşi, Bugünden Dergisi'nin 15. sayısında (Kasım-Aralık 2013) yayımlanmıştır.

Söyleşiyi Yapan: Nefise Abalı


Arslan Elver, 1998 yılından beri sinema ve animasyon sektöründe 3D karakter animatörü olarak çalışıyor. Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Elver, sektörün yetenekli, çalışkan ve ödüllü sanatçılarından biri. Bugüne kadar hem yurt içinde hem de yurtdışında TV dizisinden bilgisayar oyunlarına, reklam filmlerinden uzun metraj filmlere kadar birçok projede yer aldı. 

30 Mayıs 2014 Cuma

DPÜ 8. Çizgi Film Festivali


Dikkat! Çok ağır magazin içerir, ciddi festival haberi okumak isteyenler şu linklere gidebilir: http://www4.dpu.edu.tr/tr/haber/oku/971/universitemizde-8.-ulusal-cizgi-film-ve-animasyon-festivali-duzenlendi
Festival heyecanı başka bir heyecanmış, bunu Kütahya’da anladım. Çizgi film festivali var, gelin dediler (birazcık biz de gelelim diye ısrar ettik sanırım:), büyük bir heyecanla kalktık gittik. 

8 Mayıs 2014 Perşembe

Senaryo Biraz da Duygu İşi


 Walt Disney Stüdyoları’nda hazırlanan “Tarzan” (1999) filmi, animasyon kalitesi ve hikâyesinin pürüzsüzlüğüyle dikkat çekiyor. Tabii hikâyesinin pürüzsüz olmasında, Tarzan’ın yıllardır bilinen bir hikâye olmasının etkisi çok açık. Yine de filmin en önemli özelliği aile teması üzerinden ilerleyen duygusallık. Öyle ki filmdeki anne-baba ve çocuk (farklı türlerde olsa da) ilişkisine duygusal vurgu yapılarak hem çocuk hem de yetişkin izleyicinin ortak noktalar yakalaması hedeflenmiş.

12 Mart 2014 Çarşamba

Türkiye'de Animasyonun Dünü ve Bugünü

Türkiye’deki animasyon sanatının kökenini Karagöz-Hacivat’a, yani gölge oyununa bağlamak mümkün. Gölge oyunuyla animasyon tekniği karşılaştırılacak olursa ikisinde de model hazırlandığı ve bu modele hareket kazandırıldığı görülür. Türkiye’de yüzyıllardır gölge oyunuyla eğlenceler düzenlenmesine karşın animasyon yapımına başlanması oldukça geç bir döneme rastlar. Dünyadaki animasyon tarihine bakıldığında Türkiye’de bir animasyon sektörünün ortaya çıkmasında da oldukça geç kalındı.


7 Mart 2014 Cuma

"İyi Geceler Farecikler"

     

        Çocuklara yönelik animasyon senaryosu yazıyorsanız mutlaka çocuk edebiyatından beslenmeniz gerekir. Benim en sevdiğim ve çok sevdiğim çocuk kitabı "İyi Geceler Farecikler". Bu kitap hem içeriği hem görselleriyle çocukların dünyasına dair epey fikir veriyor.

6 Mart 2014 Perşembe

Diyalog Ayrıntıda Gizlidir: "Mr. Hublot"

     Bu yazı ipeknews.com'da yayımlanmıştır.

Çok ağır spoiler içerir. Filmi izlemeden yazıyı okumayınız:)


Laurent Witz’in yönetmenliğini yaptığı “Mr. Hublot”, 2014 yılının En İyi Kısa Animasyon Oscar’ını aldı. Mr. Hublot’un en iyi seçilmesinde hikâyesinin ve anlatımının ne kadar başat rol oynadığını izlediğinizde anlamışsınızdır. Tabii ayrıntıları yansıtmadaki başarısını da es geçmemek lazım.

25 Şubat 2014 Salı

Otelin Menüsü: Korku Soslu Şekerleme

Nefise Abalı-Eren Erdoğan

Sony Pictures Animation yapımı “Hotel Transylvania”, korku-fantastik ve eğlence (mizah)’yi birleştiren bir animasyon. 6 yılda biten film, 100 milyon dolara mal olmuş ve gişe sonrası Sony’ye 300 milyon dolar kazandırmış. Gişede hasılat rekorları kıran birçok filmle karşılaştırıldığında Hotel Transylvania’nın çok fazla ilgi görmediğini söylemek mümkün. Ancak bu ilginin filmin kalitesiyle ters orantılı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunda da başarılı yönetmen Genndy Tartakovsky'nin büyük bir payı var.