banner

21 Ekim 2014 Salı

Stopmotion Nedir, Ne Değildir?


Oldum olası stop motion filmleri çok sevmişimdir. Aslında bu filmleri adının stop motion olduğunu bilmeden sevdim. Kendimce “minik minik nesnelerin olduğu” filmler diye tanımlıyordum. Bizim dünyamızın minyatür hâli gibi… 
Stop motion, kare kare fotoğraf çekme yöntemiyle nesnelerin, kuklaların ya da herhangi bir şeyin canlandırılması. Her hareket saniye saniye çekildiği için bilgisayarlı animasyona göre oldukça vakit alan bir teknik. Burcu Kartal’dan aldığım eğitimde de bu işin ne kadar zahmetli olduğunu bir kez daha fark etmiş oldum. Burada bu eğitimdeki kukla yapım sürecini anlatacağım. Ama öncelikle sevdiğim stop motion filmlerden ve stop motion tarihinden söz etmek istiyorum.




Sanırım ilk izlediğim stop motion, Tim Burton'ın yazarlığını ve Henry Selick'in yönetmenliğini yaptığı “The Nightmare Before Christmas” (Noel Gecesi Kabusu-1993) oldu.


Ardından yine Tim Burton'ın “Corpse Bride” (Ölü Gelin-2005) ve Henry Selick'in yönetmenliğini yaptığı “Coraline” (2009)’ı izledim.

Daha sonra “Paranorman” (2013) filminin fragmanını izledim ve işte beklediğim film bu dedim. İzlediğimde de hayalkırıklığına uğratmadı beni. Hangi stüdyo yapmış, kim yönetmiş derken karşıma Laika animasyon stüdyosu çıktı. Bir baktım, Coraline da onların işi… Nasıl sevindim nasıl.


Laika'nın üç filmini de göz önünde bulundurursak hikâyelerini korku türüne dâhil etmek mümkün. Bu anlamda hem teknik hem de senaryo açısından bir Laika tarzı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Geçtiğimiz günlerde Laika’nın yeni stop motion filmi “The Box Trolls” vizyona girdi. Onu henüz izlemedim ama en kısa zamanda izleyeceğim. İsteyenler buradan Laika’ya bakabilir. 

Hangi stop motion filmler var, ben kaç tanesi izledim acaba derken aşağıdaki film listesini oluşturdum.
-          The Nightmare Before Christmas (Noel Gecesi Kabusu-1993)
-          Chicken Run (Tavuklar Firarda-2000)

-          Corpse Bride (Ölü Gelin-2005)
-          Wallace and Gromit (2005)


-          Coraline (Koralin ve Gizli Dünyası-2009)
-          Fantastic Mr. Fox (Yaman Tilki-2009)


-                  Mary and Max (2009)


-          Paranorman (2012)


-          Frankenweenie (2012)


-          The Pirates! Band of Misfits (Korsanlar-2012)

Stop motion dizilerden de en sevdiğim Pingu. Hem hikâye hem de animasyon olarak çok güzel bir dizi. Ayrıca Wallace ve Gromit, Bob Usta, Koyun Shaun gibi diziler de var.



     Bu saydıklarım, çoğumuzun bildiği filmler… Tabii bunların dışında da bir sürü uzun ve kısa metraj stop motion film var. İşte bu da onların listesi:  http://en.wikipedia.org/wiki/List_of_stop_motion_films

     İlk stop motion filmin Smith ve Blackton'ın "The Humpty Dumty Circus"(1898) filmi olduğu belirtiliyor. Bu filmde bir sirkteki akrobatlar ve hayvanlar canlandırılmış.



  Blackton 1907'de "The Haunted Hotel" (Perili Otel) filminde yemek masasının üzerinde kendi kendine hareket eden yemek takımlarını ve bir kuklayı stop motion'la canlandırmış. Bugün izlerken pek korkmadım ama zamanında insanları korkutmuş olabilir:) 



     Ayrıca Mobilier Fidele'in çektiği 1909 yapımı "The Automatic Moving Company" (Otomatik Hareket Eden Şirket) filmi de günümüze kadar gelmiş olan stop motion filmlerden biri. Burada da mobilyalar kendi kendine hareket ederek eve yerleşiyor.


Yukarıda izlediğiniz filmler genelde günlük hayatta kullanılan nesnelerin kendi kendi hareket etmesi üzerine kurulu. Bu durum yönetmenlerin ve yapımcıların ne kadar gerçekçi düşündüklerinin bir göstergesi olarak okunabileceği gibi hikâyeyi araç olarak kullandıklarına da işaret ediyor. Ki genelde yapımcı ya da yönetmen bir hikâye anlatmak için yola çıkar. Sonra bu hikâyenin hangi teknikle anlatılacağına karar verir. Oysa burada stop motion tekniğini hangi hikâyede kullanabilirim üzerine düşünülmüş ve bu tarz filmler ortaya çıkmış.

Charles Bowers'ın 1930'larda yaptığı "It's a Bird" filmi de günümüze kadar gelebilmiş filmlerden. Bu filmin ilginç bir hikâyesi var. Hem biraz da olsun yüzümüzü güldürüyor:)

 

"King Kong" (1933) filmindeki gorilin kuklasını yapıp canlandıran Willis O'Brien birçok ünlü filmde efekt ve stop motion sanatçısı olarak çalışmış.

 Önce kilden figürler oluşturmuş, metal iskeletli heykelcikler yapmış. Daha sonra figürlerinde kauçuk kullanan O'Brien özellikle dinozorlarla ilgili filmler çekmiş. O filmlerden biri de 1915 yapımı "The Dinosaur and the Missing Link" (Dinozor ve Kayıp Bağlantı).


Ray Harryhausen de stop motion filmlere gönül vermiş bir film yapımcısı. Reel filmlerde stop motion tekniğinden yararlanan Harryhausen, döneminde oldukça başarılı işler ortaya koymuş. Örneğin "Jason and Argonauts" (Jason ve Argonautlar) filminde kullandığı kılıçlı iskeletler bunlardan biri. 

Polonyalı Ladislas Starewitch, stop motion animasyonda oldukça bilinen bir isim. Böcek bilimiyle ilgilenen Starewitch, böceklerle ilgili bir belgesel çekmeye karar verir. Ama böcekleri çekerken kullandığı ışık, onların hareketsiz kalmasına yol açar. Bunun üzerine mumyalanmış böcekler kullanarak stop motion tekniğiyle onların kavgasını canlandırır. Tabii bunu yaparken böceklerin kollarını ve bacaklarını koparıp tekrar yapıştırarak hareket edebilecek hâle getirmiş. Hatta ilginçtir film gösterime girdikten sonra gazetelerde böceklerin canlı olduğu ve bir Rus bilim insanı tarafından eğitildiği yazılmış:) Starewitch'in en beğenilen böcekli filmi 1912 yapımı "Revenge of the Cameraman" (Kameramanın İntikamı).


Starewitch sadece böceklerle çalışmamış, sonraları keçe, tahta ve deri kullanarak farklı kuklalar yapmış. Starewitch'in önemli filmleri arasında "The Magic Clock" (Büyülü Saat) (1928) ve "Le Roman de Reynard" (Bir Tilkinin Hikâyesi) (1930) sayılabilir. En ünlü filmi ise "The Mascot" (Maskot) filmi. Bu filmde farklı yaratıklar kullanması dolayısıyla kendinden sonraki stop motion filmlere ilham kaynağı olduğu söylenmekte.



   Jiri Trnka, Çek Canlandırma ekolünün en önemli isimlerinden biri. Filmlerinde Bremen Mızıkacıları gibi geleneksel hikâyelerden yararlanmış. 1946 yılında kendi kukla stüdyosunun kurarak burayı bir eğitim merkezi hâline getirmiş. Çeklerin ilk uzun metrajlı stop motion filmini çekmiş. "The Czech Year" (Çek Yılı) adlı bu filmde köyün kışa geçerkenki yaşantısını anlatmış. Aşağıdaki filmde de Trnka'nın korku ve bilimkurgu türündeki kısa filmi "Kyberneticka Babicka"yı (Sybernetic Grandma- Sibernetik Nine) izleyebilirsiniz.  



   Çek canlandırmasında yüzün genelde ifadesiz olduğunu belirtmekte fayda var. Tabii Trnka'nın kullandığı ışık ve hareket ile yüzlere ifade kazandırdığından söz ediliyor. Yukarıdaki filmde de Trnka'nın bu başarısını görebiliriz.
    Macar George Pal, stop motion animasyona farklı bir teknik getirmiş. Bu tekniğe göre, tek bir kuklayı hareket ettirmek yerine aynı karakterin birçok kuklasını yapıp canlandırma yapılmalı. Böylece gerçekçilik artarken kolaylık da sağlanmakta. Ki kukla yapımı eğitiminde ben de tek bir kuklayı sürekli hareket ettirirken iskeletindeki telleri kırdım. Gerçi bacakları uzun yaptığım için onları kısaltarak çözüm buldum ama film ya da dizi yapımı için birçok kukla yapmak şart.
Pal, 1940-49 yılları arasında "Puppetoon" serisini yapmış ve bununla ünlemiş. Öyle ki bu seride kullandığı teknikler dolayısıyla 1944'te Oscar Onur Ödülü'nü almış. 


   Yönetmen ve yapımcı Will Vinton, "Closed Monday" kısa filmiyle Oscar ödülüne layık görülmüş. 1975 yılına kadar The Best Cartoon Short Film olarak verilen Oscar ödülünün adı, bu filmle birlikte The Best Animated Short Film olarak değiştirilmiştir.
   Vinton, ürettiği stop motion filmlerdeki yüz ifadelerini detaylı bir şekilde işlemiş. Kili canlandırmada kullandığı tekniğe “claymation” adını vererek bu tekniğin patentini almış. Bu dönemden itibaren kil, stop motion çalışmalarda daha çok kullanılmaya başlanmış.
   Daha sonra da Tim Burton'la birlikte uzun metraj filmler (ki yukarıda bu filmlerin isimlerini saydım) yapılmaya başlanmış. Tabii burada Tim Burton'ın sevdiğim kısa filmi Vincent'ı paylaşmasam olmaz:)


Nefise Abalı

Kaynaklar: 
http://en.wikipedia.org/wiki/Stop_motion
Aran, İpek Zeynep. "Stop-Motion Animasyon Tekniğinde Hareket Sorunları ve Uygulama Çalışmaları". Yayımlanmamış yüksek lisans tezi. Hacettepe Üniversitesi, Grafik Ana Sanat Dalı, 2009.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder