banner

30 Ekim 2014 Perşembe

Amerika ve Avrupa'daki Animasyon Senaristleri

Senaryo yazmaya başladığımdan beri kendimi “animasyon senaristi” olarak tanımlıyorum. Bu tanımı kullanmamın en önemli sebebi, sadece animasyon alanında senaryolar üretmiş olmam. Tabii reel işlerde de çalıştım, ancak onlarda da ucundan kıyısından animasyon işin içine girmişti hep. İkinci sebep de animasyonun yapım sürecini sinemaya göre daha iyi biliyor olmam. Bu belki de en önemli sebep. Çünkü bana göre animasyon senaristinin; yönetmenin, storyboard sanatçısının ve animatörün zihninde senaryonun nasıl şekilleneceğini ya da onların elinde nasıl bir şeye dönüşeceğini kestirmesi gerekir. Bu da animasyonun yapım aşamalarını ve dinamiklerini bilmekten geçiyor. 


Ayrıca bütçeyi, ekibin yapısını ve yapımcının beklentisini göz önünde bulundurması da onun artılarından biri. Bunun için senaristin animasyon ekibindeki üç kişiyle ya da birimle sıkı iletişim içinde olması gerekiyor: Yapımcı, yönetmen ve storyboard sanatçısı (story artist).

Yeni bir animasyon projesine başlarken yapımcıya özellikle sorduğum sorular şunlar:
1- Bütçeniz nedir?
2- Senaryo için ayırdığınız süre nedir?
3- Film bir prestij işi mi olacak, yoksa ticari mi?

Buradan alacağım cevaplar doğrultusunda yönetmenle filmin içeriği ve tekniği konusunda konuşmaya başlıyorum. Böylece yönetmenle konuşurken az çok yapımcının beklentisi ve elindeki imkânları da göz önünde bulunduruyorum. Ki yönetmen de yapımcının beklentileri doğrultusunda hareket ediyor. Birçok kişi senaristin bunu düşünmesine gerek olmadığını söyleyebilir, ama ben öyle düşünmüyorum. Eğer kendinizi animasyon senaristi olarak tanımlıyorsanız, hem teknik, hem maliyet, hem de süre açısından yapımcı ve yönetmenin kafasında tasarladığı hikâyeye uygun bir senaryo yazma sorumluluğunuz var demektir. Animasyon senaristi olmayan biri, olayı öyle bir mekânda kurgular ki projenin bütçesini aşabilir. Dolayısıyla bir animasyon senaristinin animasyonu ve animasyonun dinamiklerini bilmesi çok önemli. 

Yönetmenle yaptığımız toplantılarının çoğunda storyboard (görsel senaryo) sanatçısının bulunmasını özellikle isterim. Storyboard sanatçısı, hikâyeyi görselleştirdiği için benim sözel ve yazılı olarak anlattığım hikâyedeki eksiklikleri ve sıkıntıları daha net bir şekilde görebilir. Ayrıca senaryoyu, ona teslim ettikten sonra da işimiz bitmiyor. Tıpkı çevirmen ve yazar arasındaki ilişki gibi. Storyboard sanatçısı ve ben filme bakarken farklı araçlar kullansak da aynı anlamı vermek zorundayız. Bu yüzden de sık sık bir araya gelip yönetmenle birlikte hikâye ve senaryo üzerine konuşuyoruz.

Storyboard tamamlandıktan sonra artık işim bitiyor. Animatör bir arkadaşımdan ödünç alarak söylüyorum “Storyboard, animatörün kutsal kitabıdır”. Dolayısıyla bundan sonraki süreç bu rehber eşliğinde ilerliyor. Eğer storyboard’unuz iyiyse ortaya iyi bir iş çıkma olasılığı ekibinizin kalitesiyle doğru orantılıdır. Kötü bir storyboard’u ise iyi bir ekip bile kurtaramaz bence.

Okuduğum yabancı kaynaklarda animasyon senaryosu ve animasyon senaristi tanımına rastladım sıkça. Aklımda da soru işaretleri oluştu. Acaba dünyada kaç kişi kendini animasyon senaristi olarak tanımlıyordu? Ya da sadece animasyon alanında çalışan senaristler var mıydı? Bu doğrultuda IMDB’de 600’e yakın animasyon filmini taradım. Bu filmlerin yönetmenlerinin biyografilerini inceleyip yaptıkları işlere göz attım. Gördüm ki animasyon senaristlerinin çoğu animasyonun çeşitli birimlerinde çalışan sanatçılardan oluşuyor. Örneğin story artist, yönetmen, görsel efekt uzmanı, animatör vs. Ve anladım ki sektörün içinden kişilerin animasyon senaryosu konusunda başarılı olmaları işten bile değil.

Bir de şunu söylemeden geçemeyeceğim. Senaristlerin çoğunun, yönetmenlerde olduğu gibi bir film tarzı olmayabilir. Bunda da senaristin yönetmene bağlı olmasının etkisi büyük. Sonuçta yönetmen gerekli yerlerde hikâyeye müdahale edebilir ve senaryoyu değiştirebilir. Yönetmen ise eğer bir yapımcıya bağlı değilse filmini çekerken ister istemez kendi tarzını gösterebiliyor. Belki de bu yüzden çok sevdiğimiz bir yönetmenin filmleri takip edip genellikle hepsinden aynı keyfi alabiliyoruz. Ama aynı durumu senaristler için söylemek pek mümkün değil.

Beğendiğim Animasyon Senaristleri

Dizilerini severek izlediğim J. G. Quintel , hem storyboard çizerliği yapmakta, hem de Regular Show (Sürekli Dizi), Camp Lazlo, Adventure Time (Macera Zamanı), Flapjack, Phineas and Ferb gibi sevilen dizilerin senaristliğini yürütmekte. Henüz 32 yaşında olan Quintel, Regular Show'un da yaratıcısı. Bu kadar genç bir adamın yaptığı güzel filmlere bakmak gerçekten sinir bozucu. Ama aramızda bir benzerliğin olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. O da doğum günümüz: 13 Eylül:) 



     
Sanırım bu animasyon âleminde bir Tartakovsky’yi tek geçerim, bir de Quintel’i. Bir de Gumball’ın uçuk kaçık ekibini. Genndy Tartakovsky yönetmenliğini yaptığı Samurai Jack, Dexter’s Laboratory ve The Powerpuff Girls’ün senaristliğini de üstlenmiş. Bizim Temel Reis olarak tanıdığımız Popeye'nin 2016'da gösterime girecek olan filminin yönetmenliğini yapıyor şu an.



 Aynı şekilde Andrew Stanton hem story artistlik yapmış, hem de Wall-E, Toy Story (Oyuncak Hikâyesi), Monsters Inc. (Sevimli Canavarlar) ve A Bug’s Life (Bir Böceğin Yaşamı) gibi çok popüler filmlerin senaristliğini üstlenmiş. Sadece Wall-e gibi bir filmin senaristi olması bile onu benim en iyi animasyon senaristlerim arasına taşıyor. Senaryo ve hikâyeyle ilgili görüşlerini anlattığı "Harika Bir Hikâyeye Götüren İpuçları" başlıklı TED konuşmasını izleyebilirsiniz.    
  

     
How to Write for Animation kitabıyla tanıştığım Jeffrey Scott da yıllardır animasyon senaristliği yapmakta. Herkesçe bilinen, çok popüler filmleri olmasa da Emmy Ödülü almış, emektar bir senarist. 1977'den beri TV dizilerinde sadece animasyon alanında çalışmış. Bu alandaki deneyimlerini yazdığı ve birkaç örnek senaryosunu paylaştığı How to Write for Animation da piyasadaki birkaç animasyon senaryosu kitabından biri. Derli toplu olması ve örnek senaryolar barındırması sebebiyle yeni senaryo yazmaya başlayanlara önerebilirim. 
   


Filmlerin senaristleriyle ilgili liste oluştururken fark ettim ki animasyonun hangi biriminde olursa olsun içinde yazma dürtüsü olan kişiler bir bölüm de olsa ya da bir film de olsa senaristlik yapmış. Bu yüzden birçok senarist sadece bir film ya da iki film senaristliğinden oluşan bir özgeçmişe sahip. Ben burada daha çok başarılı animasyonlara imza atan ve birçok animasyon dizisinde ya da filminde senarist olarak çalışanlara yer vereceğim. Ayrıca Türkiye'deki animasyon sektörü Amerika ve Avrupa'daki animasyonu takip ettiği için Miyazaki dışında anime senaristlerine değinmeyeceğim. 

Animasyonları Hem Yazan Hem Yönetenler

    Buna en iyi örnek elbette Hayao Miyazaki. The Wind Rises (Rüzgâr Yükseliyor), Ponyo (Küçük Deniz Kızı Ponyo), Howl’s Moving Castle (Yürüyen Şato), Spirited Away (Ruhların Kaçışı), Princess Mononoke (Prenses Mononoke), Tonari no Totoro(Komşum Totoro), Kaze no tani no Naushika (Rüzgârlı Vadi), Castle in th Sky (Gökteki Kale) gibi başarılı filmleri hem yazmış, hem yönetmiş. Japon kültüründen ve hikâyelerinden beslenen Miyazaki, özgün senaryolar ortaya koymuş. Öyle ki "Ideas for the Animated Short" kitabında Miyazaki'nin Disney ve Pixar çizgisinden oldukça farklı olduğu vurgulanır. Disney, Joseph Campbell'ın "Kahramanın Sonsuz Yolculuğu" kitabında ele aldığı tek kahramanlı erginleme yolculuğundaki şablonu takip eder. Ki birçok halk anlatısı bu şablon üzerine kuruludur. Pixar ise bu şablonu kırar ve herkesin sırayla kahraman olduğu bir kurgu inşa eder. Bu yüzden Pixar'ın bütün animasyonlarında kurgu tek bir oyuncunun üzerinde değildir. Son dönemde de birçok animasyon filmi Pixar'ın çizgisinden ilerlemekte. Oysa Miyazaki'nin bir şablonu yok. O bir hikâye anlatmak istiyor ve anlatıyor. Dolayısıyla her filminin hikâyesi birbirinden özgün.



     Hem senarist hem yönetmen olan Ron Clements ve John Musker ikilisi de Disney çatısı altında The Princess and The Frog (Prenses ve Kurbağa), Treasure Planet (Define Gezegeni), Herküles (Herkül), Alaaddin, The Little Mermaid (Küçük Deniz Kızı) gibi filmlere imza atmış. Bu filmlere bakıldığında masallardan ya da halk anlatılarından hareketle senaryolarının oluşturulduğu görülüyor. Ki Disney'in ilk filmlerinin çoğu masallardan ve çocuk kitaplarından uyarlanmış. Belki de bu yüzden ilk dönemlerde animasyonların sadece çocuklara yönelik olduğu düşünülmüş ve bu algı günümüze kadar süregelmiş.  



Brad Bird, Ratatouille (Ratatuy) ve Incredibles (İnanılmaz Aile)’ın senaristi, aynı zamanda Incredibles’ı da yönetmiş. Eric Darnell de Madagaskar serisinde hem yönetmen hem de senarist olarak yer alıyor. Yönetmen ve senarist aynı kişi olduğunda başarılı filmler üretiliyor sıklıkla. Yukarıdaki animasyon örneklerinde de bunu görebiliyoruz. 

Bilinen Başarılı Animasyonların Senaristleri
     Bu kısımda filmleri beğenilen ve çok seyredilen senaristleri ele alacağım. Tekrar hatırlatmakta fayda var, tek ya da iki film için senaryo yazan senaristlere yer vermiyorum. Listemde bu işi meslek olarak yapan senaristler bulunuyor. Bunlardan en bilinenleri Tab MurphyBob Tzudiker ve Noni White. Murphy; Brother Bear (Ayı Kardeş), Atlantis: The Lost Empire (Atlantis: Kayıp İmparatorluk), Tarzan ve The Hunckback of Notre-Dame (Notre Dame’ın Kamburu)’ı yazmış. Evli olan Tzudiker ve White aynı filmlerde çalışmış. Tarzan, Anastasia, The Hunckback of Notre-Dame (Notre Dame’ın Kamburu)'nun senaristliğini yapmışlar.


 Noni White ve Bob Tzudiker

The Road to El Dorado (El Dorado Yolu), Shrek, Treasure Planet (Define Gezegeni) ve Alaaddin filmlerinin senaristliğini ise Ted Elliot ve Terry Rossio yapmış.
   
    Kung Fu Panda 1-2-3, Monsters vs. Aliens (Canavarlar Yaratıklara Karşı), Alvin and The Chipmunks (Alvin ve Sincaplar)'da da Jonathan Aibel ve Glenn Berger yazar ikilisini görüyoruz.



Dean DeBlois , How to Train Your Dragon (Ejderhanı nasıl eğitirsin) 1-2, Mulan, Lilo&Stitch filmlerinde çalışmış.



     Phil Lord ve Christopher Miller daha çok animasyon TV serilerinde çalışmış. Uzun metrajda ise Cloudy with a Chance of Meatballs (Köfte Yağmuru) ve Lego filmlerini yazmışlar. Yine bir ikili Cinco Paul ve Ken Daurio da The Lorax, Despicable Me (Çılgın Hırsız) 1-2'de birlikte çalışmışlar.

  Jonathan Roberts, The Lion King (Aslan Kral), James and The Giant Peach (Dev Şeftali), The Hunckback of Notre-Dame (Notre Dame’ın Kamburu)'nda senarist olarak görev almış. 

      Mulan, Lilo&Stitch, The Croods ve How to Train Your Dragon (Ejderhanı Nasıl Eğitirsin) filmlerinin senaristliğini yapan Chris Sanders, aynı zamanda yönetmenlik de yapmakta. 



Dan Fogelman, Cars (Arabalar) 1-2, Tangled (Karmakarışık), Bolt; Roger S. H. Schulman, Balto: The Story of Hero (Kahraman Köpek Balto), Shrek ve Mulan 2 filmlerinin senaryolarına imza atmış.

     Animasyon yönetmeni ve yardımcısı Jim Reardon sadece animasyon alanında senaryolar yazmış. TV dizilerinin dışında Wall-E ve Wreck-it Ralph (Oyunbozan Ralph)'in senaryo kısmında çalışmış.
    
 Gelelim dizilere... Yıllardır yayınlanan başarılı diziler Simpsons ve South Park'ın öyle bir iki tane senaristi yok. Simpson’ın 25 sezon ekranlarda olduğu için diğer dizilerden daha çok senaristle çalışması normal. Üstelik Simpsons yazar ekibinde iyi bir iş bölümü var. Senaristlerin dışında hikâye editörü, karakter editörü, diyalog editörü vs. bulunmakta. Ayrıca Sünger Bob ve Tuhaf Aile gibi dizilerin senarist kadrosu da kalabalık. Senarist listesi için filmlerin üzerine tıklayabilirsiniz: SimpsonsSouth ParkSquarePants SpongeBobThe Fairly OddParents. (Gözden kaçırdığım başarılı diziler ya da senaristler olabilir. "Şunu da ekleseydin keşke" dedikleriniz varsa bloğun altına yorum bırakabilirsiniz. Onları da listeye eklerim.)

 Jack C. Thomas Regular Show (Sürekli Dizi), The Fairly OddParents (Tuhaf Aile) ve Dragons (Ejderler) gibi çeşitli animasyon dizilerinde çalışmış. Regular Show'da yönetmenlik yapan John Infantino sadece Regular Show, Camp Lazlo ve Flapjack'te yazmış. 33 yaşındaki Infantino da Quintel gibi genç senarist-yönetmenlerden. İkisi de Cartoon Network kanalında uzun bir süre daha iş yapacağa benziyor. 

      Hikâye editörlüğü (story editor) yapan Merriwhether Williams da sadece animasyon alanında senaristlik yapmış. My Little Pony, Johnny Test, Adventure Time (Macera Zamanı) ve SquarePants SpongeBob (Sünger Bob)'ta çalışmış.

Kadın Animasyon Senaristleri

Oldukça az sayıda kadın animasyon senaristi var. Gerçi animasyon sektöründe çalışan kadın da pek fazla yok. Eski senaristlerden Noni White var. Kendisinden yukarıda söz etmiştim. White kocasıyla çalışan bir kadın. Bir kadın eşiyle nasıl senaryo yazar? Zorlukları neler? Avantajları var mı? Kadın olarak animasyon sektöründe yer almanın zorlukları neler? vs. White'la konuşma şansım olsaydı, ona bir sürü soru sorabilirdim:)  
 Kadın senaristlerden Jennifer Lee, son dönem animasyonları Frozen (Karlar Ülkesi) ve Wreck-it Ralph (Oyunbozan Ralph)’in senaryosunu yazmış. İlginçtir, Wreck-it Ralph'i ne kadar sevdiysem Frozen'dan o kadar nefret ettim. Bir genç kızın tek hayalinin, hayatının erkeğini bulması olduğunu vurgulayan hangi filmi sevebilirim ki. Animasyonlarda kadın karakterlerin olmasını ve onların çoğalmasını istiyorum, ancak bu kadınlar yine bu düzene uyum sağlasınlar diye değil, farklılık yaratsınlar diye.



 Caroline Thompson, gotik tarzdaki Corpse Bride (Ölü Gelin) ve The Nightmare Before Christmas (Noel Gecesi Kabusu) senaristliğini yapmış. Edward Scissorhands (Makas Eller) ve The Addams Family (Adams Ailesi) de onun tarzını yansıtıyor.


Irene Mecchi Disney'in The Lion King (Aslan Kral), Hercules (Herkül), Brave (cesur) ve The Hunckback of Notre-Dame (Notre Dame’ın Kamburu)filmlerinde çalışmış. Bu filmlerin hiçbirinde tek senarist olarak çalışmamış. Brave dışındakilerin erkek bakış açısıyla yazıldığı çok açık. Brave'de de bir genç kızın ve annenin hikâyesi kadın hassaslığıyla yazılıyormuş gibi görünse de erkek zihniyetinin kurtulabilmiş değil. Mecchi, belki de kadın olmanın etkisiyle senaryoda arka planda kalmış ya da o da farkında olmadan erkek bakış açısıyla yazmış olabilir.

Genç kadın senaristlerden Rita Hsiao,  Mulan ve Toy Story (Oyuncak Hikâyesi) 2'nin senaristliğini üstlenmiş.  

TV dizilerinde de senaristlik yapan Pamela Pettler; Corpse Bride (Ölü Gelin), 9 ve Monster House (Canavar Ev) animasyonlarında görev almış. 9 animasyon filmini, diğer filmlerden çok ayrı bir yerde tutuyorum ben. Tarz ve tür olarak herkesin bildiği komik ve eğlenceli "animasyon"lardan çok farklı bir film. Ki ParaNorman, korku türüne girse bile komik sahnelerle dolu. Ancak bunu 9'da göremiyoruz. Çok karamsar bir atmosfere sahip. Bir de açıkçası hikâye yer yer sıkıcılığa bürünüyor. Ama yine de karakterleri, ana hikâyesi ve atmosferiyle birlikte animasyon sineması için önemli filmlerden biri. 

Linda Woolverton The Lion King (Aslan Kral) 1-2 ve Beauty and The Beast (Güzel ve Çirkin)'in senaryo ekibinde yer almış. Senaristlik mesleğini sürdüren Woolverton reel filmlerde başarılı işlere imza atmış.

Kitapları Animasyon Filmi Yapılan Yazarlar

 Bazı animasyon filmlerinin hikâyeleri kitaplardan uyarlama. Özellikle Andersen’in ve Grimm Kardeşler’in (Jacob GrimmWilhelm Grimm) masalları birçok stüdyo tarafından filmleştirilmiş. Özellikle animasyonun ilk dönemlerinde bu masallar yapımcılar için bitmek bilmeyen bir vaha gibiymiş. Gerçi hâlâ masalların ekmeğini yiyen ve eski efsaneleri, mitleri ve hikâyeleri animasyona aktaran stüdyolar yok değil.  


    Bunun dışında Road Dahl’ın “Dev Şeftali”si, Cressida Cowell’in “Ejderhanı Nasıl Eğitirsin”i, Alan Snow’un “The Box Troll”ü, William Steig’in “Shrek”i, William Joyce’un “Efsane Beşli”si ve “Epic”i, Neil Gaiman’ın “Coraline”ı animasyon filmi olarak gösterime girdi. Hatta bazı yazarlar, kitaplarının filmleştirilme sürecinde senarist olarak bile çalışmış.

Senarist Dışında Hikâyeye Katkı Sağlayanlar
     Animasyon bir takım işi olduğu için, projede çalışan herkes filmin hikâyesine ufak da olsa bir katkı sağlıyor. Tabii birçok filmin jeneriğinde “story” (hikâye) başlığı altında hepsinin ismine yer verilmiyor, ama Disney bu konuda çok hassas sanırım. Hikâyeye ucundan kıyısından katkıda bulunan herkesin mutlaka ismini yazıyor. Bazılarında liste o kadar uzun ki, bak bak bitmiyor. İşte bol katkılı filmlerin listesi: The Lion King (Aslan Kral),Beauty and The Beast (Güzel ve Çirkin), 
Tarzan, Hercules(Herkül)AlaaddinMulan, PocahontasThe Hunchback of Notre-Dame (Notre Dame'ın Kamburu)    
     Ayrıca bazı senaristler sadece bir filmin senaryosunu yazsalar da birçok filmin hikâyesine katkıda bulunmuş. Örneğin Pete Docter, Up’ı yazmış, Wall-E, Monsters Inc. (Sevimli Canavarlar), Toy Story (Oyuncak Hikâyesi), Toy Story 2 (Oyuncak Hikâyesi 2) filmlerinin hikâye kısmında yer almış. 

Nefise Abalı

1 yorum:

  1. "Ölü Gelin" ile "Noel Gecesi Kabusu" filmlerinin aynı elden çıktığı çok belli değil mi?
    Çok güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık...

    YanıtlaSil